Dünya Devrimi;nin eksik köşe taşı: KİLİT ÜLKE TÜRKİYE

Doğu Perinçek’in Kaynak Yayınlarından çıkan, “Atatürk’ün CHP Program ve Tüzükleri” adlı son kitabının dikkati çeken ilk özelliği, Önsözün altındaki tarih ve yer adı oluyor. 11 Nisan 2008, Tekirdağ F Tipi Cezaevi/C-84.

Perinçek, emperyalist merkezler ve onların emrindeki Fethullahçı Gladyo tarafından Cumhuriyet kurumlarına, yurtsever aydınlara, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve İşçi Partisi’ne karşı sürdürülen Ergenekon Tertibi kapsamında 24 Mart 2008 günü tutuklandı. Önce Bayrampaşa Cezaevine, ardından Tekirdağ F tipi Cezaevine götürüldü.

Genel Başkan; bir devrimci nasıl hareket etmesi gerekiyorsa öyle yapmış. Cezaevi kapısından içeri adım atar atmaz, ülkenin ve mücadelenin ihtiyaçları açısından, o koşullarda üzerine düşeni yapmak için hemen kolları sıvamış. “Atatürk’ün CHP Programları” kitabının eksikliklerini tamamlamış, önsözünü yazmış ve Kaynak Yayınları’na basılması için yollamış.

Kemalist Devrim dizisinin 6. kitabı olan “Atatürk’ün CHP Programları” önemli bir ihtiyaca cevap veriyor.

İKİ SEÇENEK
Türkiye geçen yüzyılın başında olduğu gibi gene yolunu arıyor. Herkes AKP sonrasında Türkiye’nin ne yapacağını konuşuyor. Önümüzde iki seçenek var:

Birinci seçenek; Atlantik İttifakına bağlı kalarak Serbest Piyasa Sistemini uygulamaya devam etmektir.

İkinci seçenek; Türkiye’nin yeniden Kemalist Devrim rotasına girmesidir. Yani Bölge Merkezli Dış Politikaya, tam bağımsızlığa ve halkçı devletçi ekonomiye yönelmesidir.

Doğu Perinçek’in, Önsözle birlikte Atatürk’ün CHP’sinin Program ve Tüzüklerini ilk 42 sayfada özetlediği kitabı; yol ayrımındaki Türkiye’ye; 150 yılın mirasından hareketle önemli dersler sunuyor.

Deniz Baykal; geçtiğimiz günlerde CHP Programının “AB kriterlerine göre yeniden yazılması” talimatını verdi. Bilindiği gibi Kemalizm’in Türkiye tarihinden ve siyasetinden kazınması”; AB kriterlerinin başında yer alıyor.

Baykal Atatürk’ü, “Babaannesinin fotoğrafı” olarak görüyor. Ülkeyi yönetmede Atatürk’ün çağının geçtiğini düşünüyor. Ona göre Atatürk, sadece duvara asılı olarak kalabilir.

Perinçek işte bu noktada, kitabı neden yayınlamak ihtiyacı duyduğunu şöyle açıklıyor:
“Atatürk’ün programı… ilk bakışta arkada kalan bir program olarak görülebilir. Oysa biz, bugün 21. yüzyılın başında, Atatürk’ün devrimci programını aşmış değiliz. Türkiye hâlâ Milli Demokratik Devrim aşamasındadır.”

YENİDEN GÜNDEME GELEN DEVRİMCİ PROGRAM
Perinçek Önsöz’e; liberalizmin iflas ettiği ve bütün Dünyanın yeniden geçen yüzyılın; Lenin, Mao, Atatürk gibi büyük devrimcilerini hatırlamaya başladığı olgusuna değinerek giriyor. Liberalizmin çıkmazı içinde debelenen ülkelerin aklına çözüm olarak halkçı devletçi politikalara sarılmak geliyor.

Kapitalizmin krizi koşullarında büyük gelişmeler gösteren ülkeler aslında Kemalist modelin değişik biçimlerini kendi ülkelerinde uyguluyorlar. Latin Amerika’da gelişen Bolivarcılığı, bu kıtanın Kemalizmi olarak da niteleyebiliriz.

Hindistan, Çin, Vietnam, Rusya gibi ülkeler kamu ekonomisini esas alarak, liberalizme alternatif bir sistemi başarıyla uyguluyorlar.

İşte Türkiye bugün dünyanın bazı ülkelerinin uygulayageldiği ama çok sayıda ülkenin de yeniden yöneldiği bu programı, 1920 ve 1930’larda büyük bir başarıyla uyguladı. Adına “Türk Mucizesi” denen gelişme bu yıllarda sağlandı. Bu büyük pratik, teorik alanda da önemli ürünler verdi.

Sivas Kongresi’nden başlayarak 20 yıl boyunca CHP Kongrelerinde kabul edilen tüzük ve programlar, Türk Devriminin pratiğinden çıkan sonuçların özlü ifadeleridir.

Elbette Türk Devrimi, başta Büyük Fransız Devrimi olmak üzere kendinden önceki bütün devrimlerin ve çağdaşı Büyük Ekim Devrimi’nin teorik mirasından beslenmiştir. Ama aynı zamanda teoriye özgün katkıları olan bir büyük devrimdir.

Doğu Perinçek, Atatürk’ün hazırlanmasında en büyük pay sahibi olduğu CHP program ve tüzüklerini bu açıdan ele alıp inceliyor ve bugüne ışık tutacak önemli değerlendirmeler yapıyor. (Söz konusu belgeler tam metin olarak kitapta yer almaktadır.)

DÜNYANIN GELECEĞE AÇILAN KAPISI
Türkiye, geçen yüzyılın başında Kemalist Devrimi başararak Dünyada öncü bir rol oynadı. 20. yüzyılın başındaki Dünya ile ikinci yarısındaki Dünya arasındaki büyük farkta Atatürk’ün Türkiye’sinin büyük payı vardı.

Dünyamız bugün emperyalizme karşı yeniden ayağa kalkıyor. Ama hala önemli bir eksik var. Doğu Perinçek bu durumu şöyle yazıyor:
“21. yüzyılın temeli aslında 20. yüzyılda atıldı. Türkiye o temelin köşe taşlarından biriydi.
“Çin, Hindistan, Rusya ve İran; çeşitli serüvenlerden sonra 20. yüzyıldaki rollerinde yeniden buluştular. Ancak bugün Asya’nın milli devletler cephesinde veya halkçı devletçi cephede, Türkiye eksik. Köşe taşı demiştik, boşuna değil.
“Türkiye, yerini almayınca 21. yüzyılın denklemi kurulmuyor. Çünkü, insanlığın emperyalizmle hesaplaşmasında Türkiye kilit ülke.”

Doğu Perinçek’in kitabı; Türkiye kilidinin olumlu anlamda işlevsel hale gelmesinin nasıl olacağının yolunu, yakın tarihimizin penceresinden bakarak gösteriyor.

Mehmet Bedri Gültekin