NAZIM HİKMET'İN MUSTAFA KEMAL'E YAZDIĞI MEKTUP / Abdurrahim SERCAN
Nazım Hikmet’in Mustafa Kemal’e yazdığı mektup
(Alıntı)
Türkiye’de düşünce özgürlüğünün her aşamasında düşünülecek kişi Nazım Hikmet. Düşüncelerini şiirlerine döktüğü için zindanlarda çürüdü yıllarca.
Mustafa Kemal’e devamlı Nazım’ı kötülemek istemişlerdir hasta yatağında. Falih Rıfkı Atay bir yazısında; Mustafa Kemal’in bu duruma çok içerlendiğini Nazım için “ Uğraşıyorlar bu çocukla” demiş.
Başta Mareşal Fevzi Çakmak uğraşmış. Kırmızı kalemle yazdığı bir kağıt göndererek Nazım’ın cezalandırılmasını buyurmuş yüksek yargıçlara. O zamanki Askeri Yargıtay üyeleri çoğunlukla uymamışlar bu buyruğa. Üyelerden Osman Zeki Eyüboğlu, emekliliğini göze alıp imzalamamış mahkeme kararını.
Nazım, büyük haksızlıklara uğramıştı. Adaletten umudunu kestikten sonra, Mustafa Kemal’e bir mektup gönderdi.
Bu mektup ilk kez YÖN Dergisinin 3 Şubat 1967 günlü 201 sayılı sayısında yayınlandı.
Mektup yayınlandığında eklenen bir notta: Bu mektup hastalığı ağırlaşan Atatürk’e sunulamamış, Haluk Şehsuvaroğlu’nun eline geçmiş, <> arşivinde saklanmak üzere Muhtar Enata’ya verilmiştir. Yön’den başka mektubun metni Kemal Sülker’in <> kitabında yayınlanmıştır.
Nazım Mektubunda şöyle diyor:
“CUMHURREİSİ ATATÜRK’ÜN YÜKSEK KATINA,
Türk ordusunu ettiğim iddiasıyla on beş yıl ağır hapis cezası giydim. Şimdi de Türk Donanmasını etmekle töhmetlendiriliyorum.
Türk İnkılabına ve senin adına and içerim ki suçsuzum.
Askeri isyana teşvik etmedim.
Kör değilim ve senin yaptığın her leri dev hamlesini anlayabilen bir kafam, ve yurdumu seven bir yüreğim var.
Askeri isyana teşvik etmedim.
Yurdumun ve inkılapçı senin karşında alnın açıktır.
Yüksek askeri makamlar, devlet ve adalet, küçük bürokrat gizli rejim düşmanlarınca aldatılıyorlar.
Askeri isyana teşvik etmedim.
Deli, serseri, mürteci, satılmış, inkılap ve yurt haini değilim ki, bunu bir an olsun düşünebileyim.
Askeri isyana teşvik etmedim.
Senin eserin ve sana aziz olan Türk dilinin inanmış bir şairiyim. Sırtıma yükletilecek hapis yıllarını taşıyabilecek kadar sabırlı olabilirim. Büyük işlerinin arasında seni bir Türk şairinin felaketi ile alakalandırmak istemezdim.
Bağışla beni. Seni bir an olsun kendimle meşgul ettimse, alnıma vurulmak istenen bu <<İnkılap askerlerini isyana teşvik>> damgasının ancak senin ellerinle silinebileceğine inandığımdandır.
Başvurabileceğim büyük inlılapçı baş sensin.
Kemalizmden ve senden adalet istiyorum.
Türk inkılabına ve senin başına ant içerim ki suçsuzum."