DEVRİME ADIM ADIM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DEVRİME ADIM ADIM


 
KapıAnasayfaRadyoLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
firaarii
Admin
Admin
firaarii


Erkek
Mesaj Sayısı : 135
Yaş : 34
Nerden : bilinilmeyenden
Hangi Takımlısınız : beşiktaş
Ruh Hali : Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir Tirsmi10
Kayıt tarihi : 02/06/08

Rep puanı
Rep Puanı:
Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir Left_bar_bleue10/1000Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir Empty_bar_bleue  (10/1000)
ceza puanı:
Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir Left_bar_bleue0/10Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir Empty_bar_bleue  (0/10)
Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir Empty
MesajKonu: Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir   Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir Icon_minitimeÇarş. Tem. 09, 2008 12:24 am

MUHAFAZAKAR MİLLİYETÇİLİK OLABİLİR Mİ?

Türkiye’de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir “Muhafazakâr Milliyetçilik” kavramı icat edildi. MHP de, işte o “Muhafazakâr Milliyetçiliğin” çocuğu olarak son kongresini yaşadı. “Muhafazakâr Milliyetçilik”, Devlet Bahçeli’yle noktalandı.

Önce bir soru: Türkiye’de “Muhafazakâr Milliyetçilik” olabilir mi?
Diyeceksiniz ki, yok mu, işte Devlet Bahçeli’nin MHP’si var!
Gerçekten de var, ama ona Milliyetçilik denebilir mi?


TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ NEDİR?

Türk Milliyetçiliği, 19. yüzyılda dış ticaret çağındaki yayılmacı kapitalizme karşı mücadelenin, 20. yüzyılda emperyalizme karşı mücadelenin akımıdır.

Türk Milliyetçiliği, Ortaçağ sınıflarını temizleme, Türkiye’yi ağalıktan, beylikten, aşiret reisliğinden, şeyhlikten, dervişlikten kurtarma mücadelesidir.

Emperyalizmin denetiminden ve Ortaçağ’dan kurtulmak: Bunun adı bütün dünyada millî demokratik devrimdir. Yani Türk Milliyetçiliğinin yaptığı iş, devrimdir.

Türk Milliyetçiliğinin tarihi, iki yüzyıllık Türk Devrimi’nin tarihiyle iç içedir.

TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKARLIK

Türkiye’de iki yüzyıldır muhafazakârlığın tanımını da açıklayalım. Muhafazakârlık, emperyalizmle işbirliğidir; Haçlı’nın güdümündeki gericiliktir; Abdülhamitçiliktir; Osmanlıcılıktır; Cumhuriyet düşmanlığıdır.

Muhafazakârlar, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılda gerçek Milliyetçileri, Mithat Paşa’ları Taiflerde boğdurmuş, Namık Kemal’leri ve Mustafa Kemal’leri hafiyelerle takip etmiş, zindanlara atmış, vurmuş ve kırmıştır. Milliyetçiler de Muhafazakârları devrimek için örgütler kurmuş, dağlara çıkmış, halkı ayaklandırmış ve Abdülhamit’leri, Vahdettin’leri yıkmıştır.

Özeti: İki yüzyıldır Türk, muhafazakârlıkla savaşmıştır; muhafazakârlık da Türkü ezmiştir. Muhafazakârlık, çağımızda İngilizci olmuştur; Fransızcı olmuştur; Almancı olmuştur; Avrupacı olmuştur; Amerikancı olmuştur; ancak hiçbir zaman Türk olmamıştır; hep Türkün düşmanı olmuştur. Tayyip Erdoğan’lara, Fethullah Hoca’lara bakarsak, Muhafazakârlığın manzaralarını görürüz.

BİRBİRİNE NASIL OLDU DA YAPIŞTIRILDI?

Birbiriyle savaşan Muhafazakârlık ile Milliyetçilik, nasıl olmuştur da 1940’lardan sonra birbirine yapıştırılmıştır? Aslında yapıştırılan bir şey yoktur. ABD güdümlü Muhafazakârlık, Milliyetçiliği denetim altına almıştır; yemiştir ve neredeyse bitirmiştir.

ABD güdümüne giren “Muhafazakâr Milliyetçilik”, Karen Fogg’un eteklerinin altına sığınmıştır; Türk çiftçisine kendi vatanında tütün diktirmemiş, pancar ektirmemiştir; Telekom’ları tasfiye etmiştir. Dahasını sıralayalım mı? “Muhafazakâr Milliyetçilik”, İkiz İhanet Yasaları’nın altına imza atmıştır. O imza, Resmi Gazete’de yayınlanmış ve ABD güdümlü sahte Milliyetçilik tarihine geçmiştir. Aydınlık’ın bu sayısının sayfalarında o imzayı bulacaksınız. “Muhafazakâr Milliyetçiliğin” bugünkü sloganı: “Bismillah, Ya Allah, Allahüekber”dir. Vicdanlarda ve gönüllerde yer alan inanç, sokak sloganı haline getirilmiştir. Milliyetçilik adına ne terbiye kalmıştır, ne de Laiklik!

HER ZAMAN DEVRİMCİ

Bizim dış ticaret çağındaki yayılmacı kapitalizme karşı direnişimiz, 19. yüzyılın başında Napolyon’un Mısır ve Suriye seferine karşı başladı; sonra ülkemiz pazarını İngiliz kapitalizmine teslim eden 1838 Sözleşmesi’ni yapan Tanzimatçılığa karşı mücadeleyle devam etti. Rus Çarlığının yayılmasına karşı savaşlar, Balkan Savaşları, Trablusgarp Savaşı, Çanakkale direnişleri, Kafkas cepheleri, Süveyş ve Ortadoğu cepheleri, Galiçya’lar, Antep, Maraş ve Urfa cepheleri, Sakarya’lar, Dumlupınar’lar; 1960’lardan bugüne devam eden emperyalizm karşıtı eylemler; hep o destanın sayfalarıdır. İki yüzyıllık eşsiz bir mücadeledir bu! Ve Milliyetçilik, bu mücadelenin her aşamasında devrimcidir; yani varolan düzenle boy ölçüşmedir.

Türk Milliyetçiliğinin tarihi, “İstiklâli tamme”, yani tam bağımsızlık için mücadeledir. Türk Milliyetçiliğinin tarihinde emperyalizmin güdümüne girmek hainliktir; mandacılık ise rezilliktir; AB’ye “Şerefli giriş” şerefsizliktir; ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nde görev almak zillettir.

Emperyalizme karşı iki yüzyıllık mücadele bitmiş değil. Hâlâ o süreci yaşıyoruz. Üstelik Sevr’den söz edilmektedir. Bu durumda Milliyetçilik, devrimci olmayacaktır da, mafya ve tarikat rejimini mi savunacaktır. Öyle ya Türkiye’de muhafaza edilen kurumlar, bunlar değil midir? Bu mafyayla, bu tarikatlarla, bu çürümüş ve çöken kurumlarla Sevr tehdidini göğüsleme olanağı var mıdır?

MİLLİYETÇİLİK BİTMEDİ

Milliyetçilik, bugün devrimcilikten vazgeçebilir mi?

Türkiye’nin emperyalizme karşı mücadele süreci bitmedi ki; aksine en ateşli dönemine girdi. Türkiye’nin Ortaçağ karanlığından kurtulma savaşı bitmedi; hesaplaşma dönemine giriyor. Bu durumda devrimcilik bitmedi; yine gündemdedir.

Milliyetçilik, 21. yüzyılda da devrimci olmak zorundadır; en az 23 Nisan 1920’deki kadar, en az İstiklâl Savaşı’ndaki kadar, en az Sultanlığı yıktığı günlerdeki kadar.

Milliyetçilik, bugün ABD ve AB’nin karşısında dik durmak; Tayip Erdoğan’ların ABD güdümlü mafya rejimine son vermek; tarikatların kökünü kazımak; Kemalist Devrim’i tamamlamak zorundadır; kısacası muhafazakârlığı yıkmak zorundadır. Bu işin toplamı, devrimdir.

Milliyetçilik, ancak devrimci olabilir.

Ve devrimcilik, çağımızda emperyalizme karşı milleti savunmaktır; milliciliktir.

Emperyalizme karşı olmak, devrimci olmaktır; devrim yapmaktır.

Devrimcilik yoksa, Milliyetçilik de yoktur.

Millicilik yoksa, devrimcilik de yoktur.

Muhafazakâr Milliyetçilik, Muhafazakârlık adına değil, fakat Milliyetçilik adına büyük bir yalandır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Türkiye'de Milliyetçilik ancak devrimci olabilir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DEVRİME ADIM ADIM :: Devrim :: Atatürk Köşesi :: İlkelerimiz :: Milliyetçilik-
Buraya geçin: